24 Nisan 2019

Ülkenin Kaynaklarını Asıl Bunlar Heba Ediyor

Türkiye’nin KAMİKAZE GİRİŞİMCİLERİ. Ülkenin kaynaklarını asıl bunlar heba ediyor!

Sevgili dostlar, son yıllarda tüm ekonomistlerin ve haliyle halkın gündeminde olan başlıca konu, son 15 yıldır yurtdışından gelen 500 milyar dolar para inşaata, konuta yol, köprü, alt yapıya yani betona harcandı ancak üretime gitmedi. Kaynaklarımız heba oldu deniyor. Ben buna katılmıyorum neden mi ? Çünkü asıl kaynakları heba eden KAMİKAZE GİRİŞİMCİLER’imiz kaynakları heba ettiler. Peki kim bu KAMİKAZE girişimciler? Bunlar her türlü eğitim seviyesinde olan  ve kendi işini kurmaya çok meraklı olan kesim. Girişimci olmak kötü mü hayır? Aksine her zaman desteklerim ve destekliyorum ancak buradaki mesele bu girişimcilerimizin sadece 2 alana yatırım yapma isteği ve sonu hüsran.

  • Birincisi fast food, yemek, lokanta, kafe açanlar,
  • İkinci grupta bir markanın bayiliğini alan kesim. Bunlar beyaz eşya, mobilya, perakende, giyim,vs kapsıyor.

Açıkçası 2017 yılı sonu ve 2018 ilk 2 çeyreğinde bende bir markanın ( beyaz eşya veya mobilya ) bayiliğini almak için tam 7 ay araştırma, inceleme ve analiz süresi geçirdim. Yapmama kararımı 2018 Mayıs ayında vermiştim ki Ağustos ayı ve sonrası kriz senaryomda herkes gibi yoktu..

Şöyle düşünün Türkiye’nin en bilenen markası Arçelik, Beko veya Bosch bayiliği için min. 1 milyon TL teminat veya Banka Teminat Mektubu vereceksiniz üstüne min. 3 aylık stok ürün alacaksınız. Bu da ort. 1 milyon ve ek olarak size ait olmayan dükkan için 400-500 bin TL min dekorasyon için para harcayacaksınız .Dükkanın kira, eleman ve diğer masraflar da cabası.

Sonucunda belki ayda max. 300 bin TL kdv dahil ciro için. Şaka değil şu anda birçok bayi bunun yarısını bile yapamıyor.

Beko’nun bölge müdürleriyle bir toplantı yaptığımda bana İstanbul Atatürk caddesinde bir devir eden bayinin dükkanını önerdiler.Dükkan ayda 50 bin TL ciro yapıyormuş.Şaka gibi.. Ve aylık kirası 15.000 TL.Beko’nun da hiç desteği yok.. Hesap bu..

Brüt kar marjınız %10.Başabaşa gelin helal, hergün acaba ciro olacak mı ?Yarın ne olacak diye stres..

Oysa geçen sene dolar alsaydınız min. Net %40 getiri. Altın alan %36 kazandı.Hem de net.Oturduğun yerden.

Ne gerek var o kadar para bağlamaya, stres ve çabaya. Koç’u ben mi zengin edeceğim..

İşte ben de bu hesaplar neticesinde girişimde bulunmaktan vazgeçtim. Oturduğum yerden stressiz para kazanmak varken neden gireyim ve paramı çöpe atayım diyerek vazgeçtim.

Sizce de doğru yapmadım mı ?

Bu girişimlerim için KOSGEB destek verdiği için 4 günlük Üsküdar Belediyesindeki eğitime katıldım ve sertifika alarak herhangi bir zamanda artık girişimci olarak destek almaya hak kazanmıştım.

O eğitimde sanırım 35 kişi civarındaydık ve ben dahil birkaç kişi hariç tamamı fast food, yemek, lokanta, kafe açmak için gelmişlerdi..

Şimdi ne var canım bunda demeyin ?

Bir kere bizim insanımız için en kolay gelen iş bu görünüyor ancak bugüne kadar olan gözlemlerimde ve analizlerimde en çok açıp, kapanan işletmeler de yine bu alanda maalesef..

Bir kere işletmecilik yapmak isteyen halkımızın büyük çoğunluğu, iş planı , rekabet analizi, ihtiyaç analizi, bütçe, maliyet hesabı, iletişim, doğru lokasyon belirleme vs yapmayı bilmiyor. Ayrıca sermaye yetersizliği olduğu için de ömürleri uzun olamıyor ve batıyorlar.

Sonu büyük hüsran. Zira yukarıda saydığım analiz ve süreçleri dahi çok iyi yapabilseniz bile ticaret zekası, esnaflık, müşteri ağırlama, uğurlama, ekibi yönetmek, satıştan anlamak çok kolay hatta hiç kolay işler değil.

Hayatında bir tane simit, limon ,su satmamış adam sırf biraz parası var diye Simit Salonu diye yer açıyor diğeri büfe açıyor sen hayatında ne sattın ?Hiç kafanda simit taşıdın mı ?Ne kadar zor bilir misin ?

İşte bu sebeple bu girişimcilerimize KAMİKAZE diyorum.

Kamikaze ne demek ?Bu söz bize Japoncadan özellikle de ikinci dünya savaşından kalma.

Düşmana uçağıyla intihar dalışı yapan pilot.İşte aynen bizim bu girişimciler de anlamadığı,çıraklığını,kalfalığını ve ustalığını yapmadan girdikleri bu işlere kamikaze dalışı ile ölümüne atlıyorlar ve batıyorlar.

Şimdi şöyle düşünün, en küçük bir kafe, restaurant açmak için sadece dekorasyon maliyeti 400-500.000 TL’den başlıyor. Min. 1 yıllık kira sözleşmesi, eleman maaş, sgk, stopaj, muhasebe, kdv, belediye vergi vs. 1 yıllık min. Maliyet 1 milyon lira.

2 yıl dayanırım diyorsanız 3 milyon lira çünkü paranız yok kredi çekiyorsunuz ve dükkanı kapatsanız dahi yıllarca kredinizi ödemeye devam.

Bu yüzden aile birliktelikleri bile zarar görüyor. Aileden ,akrabalardan borç isteniyor verilmezse sorun verildi geri almak mümkün değil..

Toplamda ülkemiz bu zararı görüyor. Olmayan paralarımızla, yurt dışından kredi ile aldığımız paraları resmen çöpe atıyoruz.

İşte asıl para buralarda hiç oluyor. İnşaata harcadığınızda elinizde bir ev, dükkan  vs var oturursunuz, satarsanız, kiraya verirseniz az veya çok paraya ortada bir ürün yani malınız var ama bu işlere yapılan paranın tamamı %100 çöpe gidiyor.

İşte  çoğu kişinin göremediği kaynak israfı asıl bu alanda..

İstanbul’un en ünlü caddelerinde Bağdat, Beyoğlu, Ümraniye Alemdar ,Nişantaşı ve her AVM’de onlarca boş dükkan.. Buralarda dükkan kiralamak için ciddi hava paraları ödenirdi şimdi kiracı bulunamıyor.

İşte hükümetin de yapması gereken aynen Avrupa’da olduğu gibi şehirlerde ihtiyaca ve talebe göre iş yeri açılmasına izin verilmesidir. Yoksa daha çok çöpe gidecek para olacak..

Ha bu kişiler ne yapsın ?

Bugüne kadar en iyi yaptıkları işi yapmaya devam etsinler.

Maceraya gerek yok.

Para zor kazanılan ama çabuk tüketilen bir ürün. Dikkatli olalım..

Sevgiyle Kalın,

Cevat Kabataş

24/04/2019