Değerli dostlar, futbol tüm ülkelerde (ABD hariç onlar beyzbola ilgi duyuyorlar) en fazla sevilen ve ilgi duyulan spor. Yaşlısı, genci, kadın, erkek… Aynı zamanda futbol ekonomisi ülkemizde ve tüm dünyada milyarca dolar büyüklükte. Büyük bir sektör. Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray A.Ş. şirket olarak Borsa İstanbul’da işlem görüyorlar. Ülkemizde bu konuda en büyük sıkıntılarımızdan birisi de takımlarımızda oynayan yabancı futbolcu sayısı ve bizim yeteneklerimizin az oluşu..
Son günlerde federasyon ve kulüpler bu konuda anlaşmazlık içinde özellikle en büyük 3 kulüp ne ilginçtir ki en fazla kaynak ve para onlarda olduğu halde yabancı sayısının artmasını istiyorlar ve Genç yeteneklerimize yol vermiyorlar. Brezilya ,Türkiye gibi Emerging Market dediğimiz gelişme içinde olan ekonomiler arasında. Brezilya’lı olup, ülke dışında forma giyen futbolcu sayısı TAM 10.000 KİŞİ ( Onbin ).Bunun parasal karşılığı her bir oyuncu ort. yılda 1 milyon dolar alsa 10.000.000.000$ (10 milyar) dolar eder. Muhtemelen bu kişiler kazançlarını bizim Almancılar gibi ülkesine yatırıyor. Yani Brezilya’nın bacasız futbol ihracat rakamı 10 milyar dolar.
Bizim yurtdışında oynayan kaç futbolcumuz var ?Bir elin parmakları kadar bile değil..
Özellikle İzmir Altınordu bu konuda rol model alınabilecek bir örnek kulübümüz.
Benimde 13 yaşında erkek ikiz çocuklarım da 7 yaşından beri futbol oynuyorlar. Biz çok şanslıyız ki onlara futbolu öğreten ve 4 yıl çalıştıran Silahlı Kuvvetler ( Ordu ) Milli Takım eski Hocası Albay Esat Öztop olmuştur. Kendisi aynı zamanda bir dönem Milli Takımlar içinde de görev yapmıştır. Kendisi Euro PRO lisans sahibidir. Bu futbolda Teknik Direktörlerin sahip olabileceği en üst lisanstır.
Kendisine buradan tekrar hürmetlerimizi sunuyoruz.
Bu yazımda kendi çocuğumun yaşadığı 2 güncel vakayı aktarmak ve Türk Futbolunda yeteneklerimiz hangi ayak oyunları harcanıp, sistem dışına atılıyor anlamanızı istiyorum..
Cenk Oynadığı Mevkii : Sol Kanat ancak en başarılı olduğu mevki Santrafor ( Forvet ) U13 grubunda oynuyor.
Cenk’in En Önemli 3 Özelliği ve Farkı :
- Her 2 ayağını çok iyi kullanması ( Kendi bile hangi ayağının en iyi olduğuna bilmiyor takımda tek )
- Çok hızlı bir Sprinter ( takımındaki en hızlısı )
- Topa çok teknik ve sert falso vererek vurabiliyor
2017 yılı Haziran ayında Esat Hocamızın kontrolünde Türkiye’nin ilk 3 büyük kulübünden Beşiktaş seçmelerine götürdük. Seçmelerde forvet olarak oynadı ve 4 gol atarak ilk seçmeyi kazandı.Elemeleri 10 Hoca izleyerek karar verdi.
- seçmeler için 2 ay sonrasına Ağustos ayında tekrar davet edildik.
- elemelerde ,bu elemeyi kazananlar arasında takım kurarak 25 dk’dan 3 periyot maç yaptırıyorlar.
Ancak bu elemeye sadece o yaş grubunun Hocası dahil oldu. Yani ilk elemedeki gibi 10 Hoca yoktu!
Cenk’i 3 periyotta da Caner isimli altyapı Hocası inanılmaz şekilde defansa koydu. Düşünebiliyor musunuz ?Elemelere kayıt yaptırırken Forvet olarak yazdırıyoruz, ilk elemede forvet oynuyor ve 4 gol atıyor ikinci elemede ise defansa koydular ve doğal olarak oynayamadı ve ağlayarak döndü.
İtiraz ettik, kabul ettiler 1 hafta sonra tekrar gittik. Bu sefer de kafaya koymuş ya Caner Hoca elemeyi ,normalde elemeye katılanlar arasında maç yaptırılarak eleme yapılırken bu sefer hayatında ilk defa birbirini göre 8 kişi ile Beşiktaş’ın Şampiyon olmuş 2006 yaş grubuyla maç yaptırdılar, karşılarında amiyane tabirle maymuna çevirip, hepsini elediler..
2 yıldan bu yana da Esat Hocamızın yönlendirmesiyle, Cenk Türkiye’nin 2500 amatör kulüp içinde Türkiye Futbol Federasyonu verilerine göre en başarılı ilk 5 takımdan biri ,Marmara bölgesinin en iyi takımı olan Bağlarbaşı kulübünde forma giyiyor. Kulüp 1948’de kurulmuş..
Kulübümüz son 4 yılda 1. Lig takımlarına (Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzon, Galatasaray, Başakşehir, Kasımpaşa vs ) 40 Futbolcu vermiş, satmış. Bu çok büyük bir başarıdır. Oyuncularımız sürekli büyük takımların radarında..
Kulübümüz adeta bir FUTBOL FABRİKASI..
Kulübümüzün Başkanı ve Koordinatör Hocamız ile diğer Hocalar hakikaten kıt kaynaklarla muhteşem sonuçlar alıyorlar. Onları buradan bir kez daha tebrik ediyorum.
Bir farklı vakayı ise 1996 yılında en küçük kardeşim Ceyhan’da yaşadık. Kendisi 1.90 mt boyunda ve tam kaleci fiziğinde birisi. Karamürselspor 3. Ligde forma giyerken aynı kulüp harici özel olarak bir kaleci Hocası da kendisini extra çalıştırıyordu. Karamürselspor’da Teknik Direktörü Alman Wagner’di. Wagner bir dönem süper lig de kafaya oynayan Kocaelispor’un da teknik direktörlüğünü yapmıştı. Kardeşim Alman ekolüyle o kadar iyi yetişmişti ki bir gün İznik’te kampta iken 2 kaleci olarak yoğun ve aşırı antremandan dolayı ambulansla hastaneye kaldırılmışlardı..
Bizde aile olarak artık büyük kulüplerde oynaması gerektiğini düşünerek Beşiktaş’a Fulya tesislerine denenmesi için götürdük. O dönemde A takımda kalede Fevzi vardı. Altyapı Hocası Davut Şahin, antreman sonrası kendisini beğendi ve artık Beşiktaş’ta devam edebileceğini söyledi.
Ancak önemli bir sorunumuz vardı . Biz aile olarak 1906 yılında Bosna Hersek’ten direkt Karamürsel’e göç etmiş ve orada ikamet ediyorduk. İstanbul’da ikametimiz yoktu. Ceyhan aynı zamanda lise 1. Sınıf öğrencisi olarak Karamürsel Lisesinde tam gün eğitim alıyordu. Öncelikle lisemizden öğleden sonraları antremanlara gidiş için izin talep ettik. Durumu anlattık ancak hiçbir şekilde razı gelmediler ve umarlarında dahi olmadı.
Sonrasında Karamürsel İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne giderek konuyu ve önemini aktardık onlarda çözüm bulmadılar. Dedim ki ‘’ ABD’de başarılı sporcular özellikle destekleniyor,onlara bir takım ayrıcalık ve imkanlar sunuluyor.%100 burslar veriliyor,siz neden desteklemiyorsunuz ?Maalesef basiretsiz yöneticilerden olumlu yanıt alamadık.
Sonuçta Kardeşim Türkiye’nin en büyük 3 takımından biri olan Beşiktaş’ta oynama imkanını kaçırdı ve sonrasında futbol kariyerini çok genç yaşta noktaladıOysa binlerde çocuk orayı hak edebilmek için çırpınıyor ancak yetenekleri yeterli gelmediği için seçilemiyor.
Ağabeyi olarak bugün olsa kesinlikle okulda kaydını dondurur ve Beşiktaş’a gitmesini sağlardım.Kısmet değilmiş. O da bu olaydan sonra futboldan soğudu. Üniversitede İşletme okudu ve benim gibi profesyonel yönetici oldu. Şu anda da halen profesyonel iş yaşamına devam ediyor.
Yine Karamürselspor’dan ,kardeşimden birkaç yaş küçük Hakan Arıkan ise Beşiktaş formasını yıllarca giyme şansını bulmuştu..
Sevgili Öğretmenlerimiz, Teknik Hocalarımız, Kulüp Yöneticilerimiz ne olur egolarınızı bir kenara koyun bulunduğunuz pozisyonda ADALETİ sağlayın. Kim neyi hak ediyorsa ona hakkını teslim edin. Nefsinizin çılgın isteklerine ve Şeytana boyun eğmeyin.
Bu ülkede en çok ihtiyaç duyulan şey;
ADALET,ADALET,ADALET..
Sevgiyle Kalın,
Cevat Kabataş
05/04/2019
