15 Mart 2019

Benzinli Otomobil Almak Daha Mantıklı!

Türkiye’de bir ilk! Benzin fiyatı ilk defa dizelden daha ucuz hale geldi.

Dünya’da ve özellikle Avrupa Birliği ülkelerinde dizel araç üretimlerini durdurmaya başladılar. Bu konuda en başta ülkeler karar alıyor.

Alman Daimler ve Volkswagen şirketleri 2025 yılından itibaren elektrik motorlu otomobillerin toplam satış içindeki payını yüzde 25’e çıkarmayı planlıyor. Geely adlı Çin şirketinin sahibi olduğu Volvo benzin ve dizel motorlu taşıtların satışına son vereceğini ve 2019’dan itibaren İsveç’teki tesislerinde sadece elektrik ve hibrit motorlu taşıt imal edeceğini duyurmuştu. Alman BMW şirketi Mini marka otomobillerin elektrik motorlu versiyonunun İngiltere’de monte edileceğini duyurdu.

 

Porsche 2020’den itibaren dizel araç üretmeyeceğini duyurdu.

Ülkemizde ise halen dizel araç sahipliği benzinli araçlara göre %65 seviyesinde. Özellikle bireysel araç sahipleri sadece 100 km/lt’deki yakıt tüketimini sadece baz alarak dizel araç tercihinde bulunuyorlar oysa aşağıda maddeler halinde bunun aksi olduğunu açıklayayım.

Şirketlerde profesyonel çalışanların kullandığı araçların neredeyse tamamı dizel öyle de olmak durumunda. Ticari araçlarda bu şekilde. Şirketler çok sayıda ve yılda min. 30.000-40.000 km. ve üstü km’de araç kullandırdığı için ekonomik gerekçelerle dizel olması doğru ve yerinde karardır.

Ancak kendimize bireysel olarak veyahut evimize, eşimize, çocuğumuza araç düşündüğümüzde tekrar dizel araç arayışına giriyoruz ve burada ciddi bir maliyet hatası yapıyoruz.

Yılda 20.000 km geçmeyen kullanımlarda dizel araçlar, benzinli araçlara göre aslında daha maliyetlidir. Bunun sebeplerini gelin birlikte inceleyelim.

  1. Dizel araçlar, benzinli araçlara göre fiyatları çok daha yüksektir. Fiyat farkları sebebiyle dizel araç için ister nakit kullanın ister kredi daha fazla finansman ihtiyacınız olacak ve dolayısıyla bu ek maliyet demek.Bugün kredi maliyetleri yıllık %35, nakit paranız var ise bunun getirisi %24 civarında. Dolayısıyla aradaki fiyat farkı kadar finansman getiri/götürü maliyetini hesap edilmeli
  2. Dizel araçlara ödediğiniz fazla bedeli ve daha az yakıt kullanma avantajının reel olarak geri dönüşü marka ve modellere göre değişmekle birlikte toplamda 150.000-200.000 km yaptıktan sonra kendini amorti ediyor. Zaten bu km’lerde aracın ömrünün azaldığı ve yeni araç değişimi zamanının geldiği gösteriyor. Sonuçta efektif ve artı durum yok.
  3. Şimdi benzin fiyatları dizele göre daha ucuz olmaya başladığına göre daha az yakıt tüketimi konusunda da amorti süreleri daha da uzayacaktır.
  4. Dizel araçlar daha fazla parça eskittiğinden periyodik bakım maliyetleriniz benzinli araca göre daha yüksek olacaktır.
  5. Birçok otomobil modelinde benzinli araçların motor güçleri (powerhorse) daha yüksektir ve dolayısıyla performansları çok daha iyidir. Aynı şekilde tork üretmeleri de daha yüksektir. Yani kullandığınız araçtan zevk alırsınız. Hızlanma süreleri, belli seviyedeki hıza ulaşmaları vs daha iyi performans gösterir.
  6. Dizel araçlar çevreye yaydığı emisyon değerleri daha yüksektir. Yani havayı daha çok kirletirler. Ülkemizde henüz bu konuda araç alırken bir bilinçlenme yoksa da Avrupa ve dünyada alıcılar buna çok dikkat ediyorlar. İşte Volkswagen, Audi’nin ABD ve Almanya’daki araç emisyon skandalları konunun tüketici tarafında hassasiyetini ortaya koyuyor.
  7. Dizel aracın fiyatı daha yüksek olduğundan ödeyeceğiniz Trafik sigortası ve Kasko rakamlarınız da otomatik olarak yükselecektir.
  8. Yeni gelen ÖTV yasasında aracın ÖTV’si fiyata göre belirlendiği için aynı aracın benzinli olanı %60 ÖTV’ye girerken dizel olanı ise %110, %160 ve üstünde hesaplanabiliyor. Bu durum da zaten dizel ve benzinli araçlardaki olan farkı katlayarak çok yüksek seviyelere çıkarıyor.
  9. Dizel araçlarda teknoloji ne kadar gelişmiş olursa olsun yine de motordan ses duyarsınız oysa benzinli araçlar çok daha sessizdir. Yani konforludur.

Otomotiv markaları artık dizel motorları geliştirmek için ar-ge yatırımlarını kesmeye hatta durdurmaya başladılar. Bu gelişmeler de dizelin öneminin azaldığını gösteriyor.

Sevgilerimle,

Cevat Kabataş