11 Mart 2019

Sağlık Bakanlığı İçtiğimiz Sularda Neden Ozonsuz Şişeleme İstemiyor?

Bir önceki yazımda bir marka ( A.O.Ç. ELMACIK ) hariç Türkiye’de faaliyet gösteren yaklaşık 300 markanın da sularına ozonlama yaptıklarını ve bunun sonucunda da kanserojen BROMAT VE BROFORM oluşarak bu şekilde vatandaşı zehirlediklerini yazmıştım. Bromat ve Broform konusuna oysa gelişmiş ülkeler hatta bunun yanında ortadoğuda BAE’de dahil önemsendiğini hatta bu sebeple piyasadan suların topladığını açıklamıştım. Amerikan İlaç Onay Dairesi FDA, Kanada EPA , Dünya Sağlık Örgütü WHO, Türkiye’de Refik Saydam Hıfzısıhha Enst. Bile sulardaki Bromat ve dolayısıyla bu suları içenlerin kanser olma risklerini duyuruyor ve dikkat çekiyor.Bu konuda FDA, EPA ve Refik Saydam Ens. Ozonlama ve sonuçlarıyla ilgili yazılarını okuyabilirsiniz.

https://www.accessdata.fda.gov/scripts/cdrh/cfdocs/cfcfr/cfrsearch.cfm?fr=801.415

https://www.epa.gov/ground-level-ozone-pollution

http://www.journalagent.com/turkhijyen/pdfs/THDBD_68_2_105_113.pdf

Bromat sebebiyle ABD’de ve İngiltere’de Coca Cola’nın Dasani markasıyla sattığı sular ve yine UAE ( Birleşik Arap Emirliklerinde ) bile bromat sebebiyle sular toplatılıyorken siz hiç Türkiye’de böyle bir şey duydunuz mu ?

Bu konuda The Guardian ve Telegraph gazetelerinde çıkan haberleri aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.

Yani bu konuları gazelden söylemiyoruz. Altında bilimsel gerçekleri ve sonuçlarını da sizlere açıklıyorum.

https://www.theguardian.com/business/2004/mar/20/medicineandhealth.lifeandhealth

https://www.telegraph.co.uk/news/1457254/Coca-Cola-withdraws-controversial-bottled-water.html

Sağlık Bakanlığı, içtiğimiz sularda neden OZONSUZ şişeleme istemiyor?

Bu sorunun yanıtını verelim.

Şişelenmiş su konusunda denetimleri Sağlık Bakanlığı ekipleri yaparlar.

Öncelikle bu konuda su endüstrisinden öte Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda bir talebi ve uygulaması maalesef yok. Yani analizlerde BROMAT ve BROFORM’a kesinlikle bakılmıyor ve talep edilmiyor.

Endüstrileri, Bakanlıklar bir takım regülasyonlarla kontrol altına alırlar. Mesela Sağlık Bakanlığımızın , sigara konusunda Takdir’e Şayan uygulamaları görüyoruz ve alkışlıyorum.

Ancak herkesin sürekli kullandığı ve 1. Temel ihtiyaç maddesi su konusunda ise maalesef gerekli hassasiyet gösterilmiyor ,takip ve incelemeler yapılmıyor.

Neden son yıllarda kanser vakaları ciddi artış gösterdi ?Elbette içtiğimiz suların bunda payı yok kimse diyemez. Zaten kanser sinsi bir hastalık.Hücreleri yavaş yavaş yok ederek,vücudun direncini azaltarak,öldürüyor.

Öyle merdiven altı su tesisleri gördüm ki bırakın oradan su içmeyi ,içeriye Bismillah ile bile girilmez. Berbat, pis, yıkanmayan damacanalar, hijyenin hiç olmadığı yerler..Bunların sayısı yüzlü,ikiyüzlü rakamlarla ifade edilecek kadar maalesef çok sayıda..

Buradan iki sonuç çıkıyor. Sağlık Bakanlığımız ya tüm dünya’nın kabul ettiği bilimsel gerçekleri kabul etmiyor veyahut su endüstrisini koruyorlar,kolluyorlar.

Bir ülkenin Sağlık Bakanlığının öncelikli görevi,insan sağlığını korumaya yönelik tedbirler almaktır. Mesele insanların kansere yakalanmadan sağlıklı yaşamalarını teminat altına almaktır.

Bence Sağlık Bakanlığı ikinci gerekçeyle, OZONSUZ su şişelenmesi konusunda harekete geçmiyor. Yani sektörü kolluyor, koruyor. Çok Net..

Zaten bir şirket dışında bu şekilde %100 sağlıklı şişeleyen yok. Toplumdan talep yok zira basın zaten özgürce konuşamıyor, yazamıyor. Velhasıl herkes hayatından memnun devam ediyor görünüyor.

Bunu bu sektörde üst düzey yöneticilik yapmış biri olarak çok iyi biliyorum.

Sağlık Bakanlığı su şirketlerine bundan böyle ozonsuz,%100 sağlıklı ve Doğal su şişeleyeceksiniz şeklinde bir tebliğ yayınlarsa ;

  • 300 tesis öncelikle mevcut boru hatlarını tamamen yenilemek ve kapalı sistem kurmaları gerekiyor. Yani kaynaktan çıktığı haliyle hava ile hiçbir şekilde temasın olmaması gerekiyor.

Oysa şu anda mevcut boru hatları ,her 200-250 mt bir maslak denilen küçük beton yapıların arasında boruların arası açılıyor ve bu şekilde hava ile temas sağlanarak suyun akışı sağlanıyor.

Kapalı sistem ise aynen düdüklü tencere mantığı ile çalışır. Hattın hiçbir yerinde borulara dışarıdan hava ile temas olmaz.

  • İkinci yapılması gereken ve daha da önemli olan kısmı özellikle 300 markanın, tesislerinin altındaki su havuzlarını iptal etmeleri ve direkt yeni kapalı sistem boru hattı ile çelik tanklara ve oradan direkt dolum yapılması gerekiyor.

Yani su hiçbir şekilde depolanmayacak.

  • Üçüncü yapılması gereken ise makine hatlarının ve teknolojisinin yenilenmesi gerekiyor.

Şu anda pet su’larda bir makine ile preform halindeki pet su kapları bir makinada şişiriliyor sonrasında ağzı açık olarak tesis içinde başka bir makinada doluma gidiyor. Aynı şekilde damacana hatlarının da değişmesi ve yıkama sonrası hava ile temas etmeden doluma girmesi gerekiyor.

Böylelikle yine hava ile temas sağlanıyor.

Herhangi bir şekilde Hava ile temas olduğunda o su sağlıksız hale gelmiş demektir. Yani içinde her türlü bakteri ve mikrop riskini barındırıyor demektir.

300 markada herhangi bir risk oluşmaması adına O3 ozon gazını enjekte ederek, kendilerini yasal olarak korumaya alıyor ancak vatandaşı ise zehirliyor ve kanser yapıyorlar.

Anlayacağınız Sevgili Dostlar,konu tamamen duygusal..

Sağlığınızı düşünüyorsanız ve özellikle canınızdan çok sevdiğiniz çocuklarınıza ve ailelerinize Ozonlu su içermeyiniz.

Bu hizmeti veren tek markayı bulup, almalısınız.

Yine buradan Sağlık Bakanımız Sn. Fahrettin Koca’ya da seslenerek bu konuda acilen adım atmalarını ihtiyaç halinde onlara bu konuda BEDAVA ( herhangi bir ücret talep etmeden ),vatandaş sağlığı için Danışmanlık hizmeti de sunacağımı ve her türlü desteği vermeye hazır olduğumu bildirmek isterim.

Son olarak sizlere tavsiyem ,Ozonsuz su markası Elmacık suyu tekrar şiddetle tavsiye ediyorum. Eğer Elmacık su’yu bulamazsanız tavsiye edeceğim markalar ;

Saka, Pınar ve Hayat su’dur. Bunların dışında başka marka tavsiyem yoktur.

Sevgiyle Kalın,

Cevat Kabataş

11/03/2019