''HER ŞER'de BİR HAYIR VARDIR''

Başınıza olumsuz, kötü bir şey geldiğinde isyan etmeyin. Mutlaka sizin için başka bir Hayırlar vardır. Hatta öyle bir değil birkaç hayır bile olabilir bilemesiniz. Benim Hikayemde ise Dünya’nın Nestle’den sonra en büyük 2.Gıda şirketi Kraft Gıda şimdiki ismi Mondelez International’da 2006 Eylül ayında 2.kez şirkete katılmam için davet almış Lokal Zincir Marketler Türkiye Satış Müdürü olarak 15 Eylül 2006’da göreve başladım. 2003 yılı sonunda kurulan bölümün 3.Müdürü olarak başladım ama benden önce yapılmayan bir çok sistemsel ve çalışma prensipleri, yöntemlerini hızlı şekilde hayata geçirmiştim. Örneğin Türkiye genelinde 250 lokal market ve 2500 şubeye satış yapan ve 200 sku (çeşit /birim) ürün satışımıza rağmen raporlama sistemimiz yoktu. Online şirkette herkesin anında görebileceği sku bazlı, aylık, yıllık, kümüle, like for like, ytd, mtd raporlamana sistemini kurdum.

Ardından bana bağlı 7 kişilik Merchandiser Supervisor ekibi ile 120 kişilik kadrom vardı. Bu arkadaşlar market şubelerinde aldıkları verileri önce manuel olarak kağıtlara işliyor ardından excel olarak bilgisayara girerek genel rapor haline getiriyorlardı. Bu bile gereksiz bir iş yüküydü. 1 hafta 10 gün sonra anca bana geliyordu ama iş işten geçmiş oluyordu. Aynı sayıda ekip Ulusal Zincir Marketler (Migros, Kipa, Carrefoursa vs) için vardı ve onlar için de durum aynıydı. Merchandiser hizmeti aldığımız şirketin sözleşmesini inceledim ve raporları günlük vermeleri gerektiğini fark ettim. Şirketin cebinden 1 kuruş çıkmadan Ulusal Zincirler ekibi dahil 250 Merchandiser için İLK kez El Terminali Sistemini kurarak verileri bırakın günlük almayı anında almaya başladık. Bu bize rakiplere karşı hızlı aksiyon alma, eksiklerimizi giderme ve tüm Türkiye genelinde yönettiğim operasyona hakim olmayı sağladı. Aynı zamanda reyonların, teşhirlerin fotoğrafları da sisteme yüklenebiliyordu.

Yine bana direkt bağlı RKA Supervisor Satış Yönetici ekibim vardı. Bunlar Kıdemli Müşteri Yöneticisi pozisyonunda 1-2 derece daha yukarıda, Kıdemli kişilerdi. Bölgelerinde yönettikleri Gimsa, Çağdaş, Makro, Mopaş, Onur, Biçen, Çağrı, Üçler vs marketlerin satın almalarını yılda sadece 2 kere ziyaret ettiklerini, ilkini yılın ilk aylarında yıllık anlaşma için diğerini de kafasına göre çay içmeye gittiklerini kendilerini ifade ettiler. İşleri de distribütörlerin orta lise mezunu yetkinliği düşük 3.parti ekipler yapıyordu. Dedim ki “Neden bu kadar önemli müşterileri yılda sadece 2 kere ziyaret ediyorsunuz?” Verdikleri yanıtı hiç unutmuyorum çok enteresandı. “Yüzümüzü eskitmek istemiyoruz” demişlerdi. Ben de ”sizler artist, aktör değilsiniz. Migros, Carrefoursa’yı yöneten ekipler nasıl her hafta görüşüyorsa tel veya yüz yüze yakın ilişki ile yönetmeleri talimatını vermiştim. Tabi ki aslında ”Eski Köye Yeni Adet” getirmiştim ve bu konfor alanlarına müdahaleydi. Aynı zamanda yine her hafta farklı 15 market şubesi gezmelerini istemiştim. Gezdiklerini raporlayacaklardı ama dedim ki birlikte o marketlere girdiğimizde beni bizim ürünlerin satıldığı reyonlara direkt götüremezseniz ve reyon şeflerini, mağaza müdürlerini tanımıyorsanız gezmiyorsunuz anlamına gelir demiştim. Çünkü ben sahada çok gezen biriydim. O zamanlar akıllı telefon olsaydı fotoğraf ister anında ben de görebilirdim şubeleri.

Tabi çikolata, kahve, cips ve tang dört kategori satan bir şirket olarak devir aldığımda ağırlıklı olarak çikolata ve kahvemizin satıldığı bir durum vardı..
Marketlere %14’lere kadar verilen bir takım iskontolar vardı ve bunları hiçbir koşula bağlamadan otomatik olarak veriliyordu. Özel anlaşma formatı hazırlayarak her bir iskontonun karşılığında ciro, ek teşhir aldık. Örneğin %5 fatura altı iskontonun koşulu 4 kategori sattığı taktirde verilirdi ve kaçırmamak için ürünler listelenmiştir.
Ben de bölümün yöneticisi olarak ayın 15 günü sürekli Türkiye genelinde iş seyahatleri ile bizzat sahadaydım.
Temel olarak bunların hepsi yönettiğim bölümün 2007-2008 ve 2009 yıllarında rakamsal olarak şirketin en başarılı bölümü olmamızı sağladı. Şirket örneğin %12 büyürken biz %32 büyüdük.

Nielsen Araştırma şirketi verilerine göre şirketin cipsteki pazar payı %17 iken benim bölümümün %36 patates payı şirketin %11, benim bölümün %26 , mısırda şirketin %26 olan payı ,bizim bölümün %50. Şöyle düşünün cipste Frito Lay gibi bir devin pazarı %78 iken bizim bölümün Yerel Zincirlerde elde ettiğimiz müthiş bir başarı vardı. Çikolata pazarı %20 büyürken biz %42 büyüttük. gibi çok önemli sonuçlara ve başarılara imza attık.
Tüm bunları niye uzun uzun anlattım çünkü Kraft Gıda Türkiye satış direktörlüğünün son 3 yılda aralıksız en başarılı bölümü olan Regional Key Accounts yani Yerel Zincirler Satış bölümünü 15 Aralık 2009 tarihinde bizleri tek tek davet ederek dediler ki KAPATIYORUZ, EVET ŞAKA DEĞİLDİ, KAPATTILAR..
Şirkette Pazarlama ve diğer bölümden duyan arkadaşlar odama geldiler, odam doldu, taştı herkes şaşkındı. NASIL OLUR DA BU KADAR BAŞARILI BİR BÖLÜM KAPATILIR diye!

Niye diye sordum, yanıt yoktu. Tabi bu çok şaşılacak hatta hayret edilecek bir durumdu ve halen aklım almıyor.
Akla şu soru gelebilir, ” BU KADAR BAŞARILI BİRİ ŞİRKETTE BAŞKA BÖLÜMDE GÖREV VERİLEMEZ MİYDİ? EVET Verilebilirdi hatta Ulusal Zincir Marketler Müdürlüğü pozisyonu boştu ve o pozisyonu doldurmaya çalışıyorlardı ve Nestle Waters’da National Key Accounts Sales Manager olarak görev yapmış, tecrübem de vardı ama teklif yapılmadı ben ekibim ayrıldık.
Profesyonel hayatımda ilk defa ayrılık kararını ben vermemiştim. Oysa o zamana kadar her zaman istifa kararı benden gelir ve transfer ve geçişler yapardım.
ANCAK BENİM İÇİN BU HİKAYEDE ÖNEMLİ OLAN ŞER GİBİ GÖZÜKEN DURUMUN ÇOK ÇOK HAYIRLI OLMASIYDI!

Nasıl mı?
1-Bana o dönemde yaklaşık 100.000 TL (dolar 1,50 TL ) 66.500 USD dolar karşılığı İŞTEN AYRILIŞ PAKETİ aldım. Bugün 66.500 USD olarak TL karşılığı TAM 500.000 TL (BEŞYÜZBİN) imza attıktan sonra aynı gün hesabıma nakit olarak geçti. Müthiş bir paraydı.
2-Sadece 2,5 ay sonra 18 Mart 2010’da Ülker Hero Baby’deki Kanal Geliştirme Müdürü olarak Kraft’taki ücretimin tam %50 fazlasıyla işe başladım.
3- Kraft’tan ayrıldıktan hemen sonra ilk hafta birden içimden gelerek 5 vakit namaza kılacağım dedim ve başladım çok şükür ve hiç bırakmadım. O yıl Ramazan öncesi alkol almayı bırakmıştım.

Oysa Kraft’ı çok seviyordum ve bugüne kadar toplamda 2 ayrı dönemde olmak üzere 7 yıl ile en uzun çalıştığım şirket oldu. Yani bölüm kapatılmasa hiçbir zaman ayrılmayı düşünmüyordum. Zaman zaman Head Hunter ararlar ama ilgilenmezdim.
ÖZETLE, BİZE İLK BAŞTA ŞER GİBİ GÖRÜNEN HER OLAYDA ASLINDA ALLAH’ın BİZİM İÇİN BİR HAYIRI NASİP ETTİĞİNİ HİÇ UNUTMAYALIM. ELBETTE EĞER KALPTEN İNANANLARDANSAK.